Hürriyet Gazetesi’nin internet haber sitesinde, Türkiye’nin bir numaralı gündemi olan kentsel dönüşüm ile ilgili bir yazı yayınlandı. Gülistan Alagöz imzasıyla ve “Dönüşüme hayır diyenler dikkat! Haberiniz olmadan eviniz satılabilir” başlığıyla yayınlanan yazı, başta en çok dönüşümün yaşandığı Kadıköy’de dikkatleri çekti. Kaleme alınan yazı içinde, Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Kadıköylü Av. Ali Güvenç Kiraz’ın görüşleri de yer aldı. Başta Kadıköylüler için olmak üzere, mağduriyet yaşanmamasına katkı sağlamak adına o yazıyı paylaşıyoruz:
Kentsel dönüşümün hızlanması için yapılan değişiklikle kişilere noterden tebligat şartı kaldırıldı. Bir binada dönüşüm için salt çoğunluk karar alıyor; karara katılmayanlara varsa elektronik tebligat üzerinden, yoksa ‘noter veya muhtarlık ilanı’ ile süreç bildiriliyor. Yasal sürede sözleşme imzalanmazsa, dönüşüm muhalifinin evi satışa çıkarılıyor. Yurt ya da şehir dışında yaşayan veya tebligat gelecek diye bekleyenler, muhtarlıktaki ilanı görmediği için evini kaybediyor. Son dönemde haberi dahi olmadan evi satılan çok sayıda dönüşüm mağduru olduğunu belirten uzmanlar; “Kötü niyetli komşunuz ya da müteahhit de bu durumu aleyhinize kullanabilir. Bu yüzden e-Devlet’ten elektronik tebligat sistemini aktif hale getirin. Yoksa göremediğiniz bir mesajla evinizi kaybedebilirsiniz” diyor.
Kentsel dönüşümün hızlanması için yapılan düzenleme, süreci iyi takip etmeyenler için büyük kayıplara yol açıyor. Geçmiş yıllarda bir binada dönüşüm olacaksa çoğunluk ile alınan karar ve teklif, dönüşüme hayır diyen maliklere noter aracılığı ile gönderilirdi. Yapılan değişiklikle noter aracılığı ile tebliğ şartı kaldırıldı. İşte tam da bu noktada yaşanan ihmaller, son aylarda birçok kişinin evini kaybetmesine neden oldu. “Nasıl olsa tebligat gelecek” diye bekleyenlerin, yurt dışında veya şehir dışında olduğu için süreci takip edemeyenlerin payları, yani evleri satıldı. Dönüşüm sürecinde telafisi zor mağduriyetler yaşandığını söyleyen Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Av. Ali Güvenç Kiraz ile sorunun nedenini ve alınacak önlemleri konuştuk.
BİRÇOK KİŞİNİN DİKKATİNDEN KAÇIYOR…
“Kentsel Dönüşüm Yasası’nda yapılan yönetmelik değişikliğini birçok vatandaşımız bilmiyor ve bu durum onları evlerini kaybetme riski ile karşı karşıya bırakıyor” diyen Kiraz, değişiklikleri ve süreci anlattı: “Yeni düzenlemeye göre, maliklerin resmi toplantı yapması şartı aranmaksızın yüzde 50.01 arsa payı çoğunluğu ile müteahhit seçme, projeye ve yapım şekline (kat karşılığı, hasılat paylaşımlı, karma model veya başka bir model kapsamında) karar verme hakları var. Dönüşüm kararı alındı. İşte bu noktada alınan karar, karara katılmayanlara varsa elektronik tebligat adresleri üzerinden, yoksa da ‘noter vasıtasıyla veya muhtarlıkta 15 gün süre ile ilan edilmek suretiyle’ bildirilir. İşte buradaki ‘veya’ kelimesi birçok kişinin dikkatinden kaçıyor. Çünkü elektronik tebligat adresi olmayanlara karar noterle değil, çoğunlukla muhtarlıklara ilanla bildiriliyor.
AÇIK ARTTIRMA İLE SATIŞA ÇIKIYOR
İlgili binada yaşayan bir ev sahibi ya da müteahhit süreci yönetiyor. İstanbul’da ilçe belediyesine, diğer illerde dönüşüm il müdürlüklerine gidiliyor. Dönüşüme katılmayanların e-tebligat adresi var mı bakılıyor, varsa buradan bildirim yapılıyor. Ancak yoksa, dönüşümden yana olanlara ‘Bu işlemi muhtarlıktan yapabilirsin’ izni veriliyor. Karar muhtarlıkta 15 gün askıda kalıyor, 15 gün de imzalaması için ek süre veriliyor. İşte bu 30 günlük sürenin sonunda imza atılmamışsa, ev açık arttırma ile satışa çıkıyor. Muhalif üyenin ‘Bana hiç tebligat gelmedi, muhtara tebliğ edildi’ itirazı, açık arttırma satışında dikkate alınmıyor. Geçmişte ev sahibinin açık arttırma günü gelip, imza atma şansı vardı. Artık açık arttırmaya katılma şansı da yok. Sadece izleyici olarak yer alabilir. Burada önemli bir detay da şu; yasal sürede imza atmayan biri, eğer komşularının çoğunluğunun onayını alabilirse, açık arttırma öncesi sözleşmeyi imzalayabilir. Burada iş komşunun insafına kalır.
MAĞDURLAR ARTTI…
Son günlerde elektronik tebligat sistemlerini e-Devlet sistemi üzerinden açmayan ve riskli yapı kapsamına giren binada muhalif kalanların evlerinin, iş yerlerinin satıldığını çokça görmeye başladık. İyi niyetli yapılan bir yönetmelik olsa da gözden kaçan bir detay, kişinin evini kaybetmesiyle sonuçlanıyor. Kötü niyetli bir komşu ya da müteahhit de özellikle kişinin haberi olmasın ve evi satılsın diye bu düzenlemeyi kendi lehine kullanıyor.”
EVİ DÖNÜŞECEKLERE KRİTİK UYARI…
Peki, evi dönüşüm sürecinde olan kişiler böyle bir mağduriyet yaşamamak adına nelere dikkat etmeli? Avukat Ali Güvenç Kiraz, şöyle özetledi: “Dönüşüm yasası kapsamına girmiş veya girmesi düşünülen bir binada oturan tüm malikler, kendi e-Devlet sistemleri içerisine girerek elektronik tebligat sistemlerini (UETS) aktif hale getirmeli. UETS sistemini aktive ederken GSM numaralarını da bu sisteme tanıtmaları çok önemli. Sonrasında da düzenli olarak en az haftada bir, riskli yapı statüsüne giren bu taşınmazlarıyla ilgili kendilerine bir tebligat düzenlenip düzenlenmediğini PTT UETS sistemine girerek kontrol etmeliler. GSM numarası aktive edilen vatandaşlarımıza, böyle bir tebligatın düzenlendiği bilgisi zaten SMS yoluyla bildirilir. Bildirim gelen vatandaşımız, tebligatı açarak inceleyebilir ve süreçten haberdar olur. Tebligat bildirimi konusunda haberdar olan vatandaşımız, eğer elektronik tebligatla bildirimden haberi olmuşsa 5 gün + 15 gün, toplamda 20 günlük bir imza süresine sahip. Muhtarlık askısında bu süre 15 gün + 15 gün olmak üzere toplamda 30 gün. Her iki kapsamda da apartman veya site çoğunluğu tarafından alınan karara yönelik bu süreler içerisinde imza atılması gerekir. İmza atılmadığı takdirde, bu sürelerin sonunda açık arttırma süreci başlar ve ev satışa çıkar. Bu yüzden vatandaşımız, dönüşüm sürecinde hak kaybı olduğunu düşünse dahi önce imzasını atmalı, sonra diğer maliklere ve müteahhite ihtarname göndererek itirazlarını bildirmeli ve dava açarak hakkını aramalı.”
KAYNAKÇA:
https://www.kadikoylife.com